Mâbedleri, rahibleri,inananları ve savaşçılarıyla, ‘Futbol dini’..

Selahaddin E. Çakırgil - STAR

Tam 50 yıl önce, Kayseri’de oynanan Kayseri- Sivas maçı sonrasında meydana gelen karışıklıklarda 40 kiÅŸinin öldüğünü, ya da,  Ä°stanbul’daki maçlarda sadece ÅŸu son birkaç yıl içinde bıçaklanarak öldürülen yerli ve yabancıları hatırlıyor muyuz?

5 sene önce de Mısır’da Port Said ÅŸehrindeki futbol yüzünden meydana gelen karışıklıklarda 80 kadar insan ölmüştü. 1967’lerdeydi, bir futbol maçı yüzünden Orta Amerika ülkelerinden Honduras - El Salvador arasında da aylarca süren bir savaÅŸ çıkmıştı.

***

30 yıl kadar öncelerdeydi, Belçika’da, iki takımın tarafdarları arasında çıkan bir kavga ve kargaÅŸada 40 kadar kiÅŸi ölmüş ve bunun üzerine bir Belçika gazetesi, ‘La religiondu Foot..’ baÅŸlığını atan ilginç bir yazı yayınlamıştı.

Yazıda, futbolun günümüzde, insanların ferdî ve sosyal hayatını ÅŸekillendiren bir ‘din’haline geldiÄŸi, bu dinin milyonlarca müntesibinin bulunduÄŸu, mâbedlerinin (stadyumların), belli disiplinlerle baÄŸlı ibadet ÅŸekillerinin (maçlarının), rahiblerinin (antrenörlerin), savaşçılarının ve komutanlarının  (oyuncu ve holiganlarının, fedaîlerinin) ve arkalarından sürükledikleri milyonlarca inananlarının (tarafdarlarının) olduÄŸu anlatılıyordu.

***

Cumartesi akÅŸamı, ben bu ‘din’in çılgın baÄŸlılarının arasında buluverdim kendimi. Gecenin 11.00 sularında, Bostancı’dan Taksim’e giden bir Belediye otobüsüne bindim. Oradan da Fatih’e geçecektim. Ama, ‘15 Temmuz Åžehidler Köprüsü’nü geçip BeÅŸiktaÅŸ’a inen Barbaros Bulvarı’nın başına vardığımızda, ÅŸoförün, yolcuları orada indirip geri dönmekten baÅŸka yapacak bir ÅŸeyi yoktu.

Çünkü, taa sahile kadar her taraf tıklım-tıklımdı. Bir spor kulübü şampiyon olmuş, o kutlanıyormuş. Arabalar yollardan çekilmişti. Mecburen indim ve o çılgın kitlenin arasından saatlerce yürümek zorunda kaldım.

Kulakları tırmalayan müzikler, marÅŸlar, klakson sesleri,nâralar, tımarhane kaçkınlarını andıran çılgınca hareketler, bayraklar, flamalar… Binlerce, on binlerce genç erkek ve kızların, hattâ ibtizal derecesindeki giyim ve davranışları...  Havaî fiÅŸeklerin bir yangın yerini andıran dumanları yüzünden teneffüs edilemez hale gelen bir hava da cabası...

Hele Dolmabahçe’deki stadyumun önüne geldiÄŸimde orada da daha bir çılgınca rakseden, çığlıklar atarak tepinen on binler...

***

Bu BeÅŸiktaÅŸ ilçesi, son referandumda yüzde 82’lik bir nisbetle ‘hayır’ diyerek rekor kıran ve iktidar lehine oy verenleri ise, ÅŸuûrsuz bir sürü gibi telakki edenlerin yoÄŸunlaÅŸtığı bir merkezdi. Ä°ÅŸte o çok entel kesimleri burada toplu olarak görebiliyorduk. Evet, yaÅŸayış tarzlarını bir ‘din baÄŸlılığı’ haline getirmiÅŸ kitleler...  Bunlar, yazıda sözü edilen derginin tesbitini doÄŸrulamış olmuyor mu?

***

Üç hafta önce de, Malatya’da da, Malatya takımının Süper Lig’e çıktığının kesinleÅŸmesi üzerine, o mütedeyyin ÅŸehrin çehresinin de bir anda ne kadar çılgınca deÄŸiÅŸtiÄŸini görmüştüm. Haydi, orada hemÅŸehrilik tutkunluÄŸu  vs. ama, Ä°stanbul’un üç semtinin ismi etrafında koparılan ve her birinin oyuncularının neredeyse yarısına yakını da yabancı olan takımların tarafdarlarındaki bu çılgınlığı?

***

Başka takımların saçmalıkları da bundan geri kalır değil.

Gazetelere baktım. Alanya takımının Brezilyalı bir oyuncusu  gol atamayınca, ‘gol duası’yapmışlar da, adamın ÅŸansı açılmış güyâ. Ä°ÅŸ, bu kadar paganist, putperestçe eÄŸilimlere vardırılmış.

***

Hele bir de Süper Lig’den düşmüş olan Rize takımı çalıştırıcısının açıklaması, kanı dondurucu.

Efendim, Rize takımı kazanır, Bursa kazanamazsa; RizeSüper Lig’de grupta kalabiliyormuÅŸ. Rize maçı kazanmış, ama, Bursa da Trabzon’u yenmiÅŸ. Halbuki, Trabzon yenilmemesi ve komÅŸu ÅŸehirlerin birbirini gözetmesi lâzımmış!!!

Rize takımı çalıştırıcısının, ‘Ãœstümüzdeki iki takım da Trabzonspor'u Trabzon'da yendi. Ama, Trabzon’un bize karşı nasıl oynadıkları ortada. Yüz yıllar geçse de bu ÅŸehir bunu asla unutmayacak!..’ laflarına bakarsanız, spor centilmenliÄŸinin, savaÅŸ çığırtkanlığı gibi bir ÅŸey olduÄŸu anlaşılır.

***

Allah’ım! Sen aklımızı koru!